Hemencecik başlıklara ayırayım sizin için.
Vize/sağlık sigortası
Hani kesin geliyorsanız bunlar tamamdır da ben yine de yazayım. Uzun dönem gelecekseniz zaten vize için sigorta isteniyor, kısa dönem için de seyahat sağlık sigortası gibi bir şey yeterli olur diye düşünüyorum. Vizeyi aldığınızda anlayacağınız üzere vize tamamen dijital, pasaportunuza bir şey basmıyorlar. Ülkeye girerken bir sıkıntı olmuyor ama bazen aktarma yapılan ülkelerde vizeyi görmek isteyebiliyorlar. Ondan size gelen vize mailinden çıktınızı alın derim.
Uçak bileti
Lazım. Valla. Kesin alın. Hangi hava yolu nasıl falan konularına gelecek olursak da, bir kere direkt uçuş yok (THY duy sesimi). Arap ya da Asya ülkelerinden aktarma yaparak geliyorsunuz. Ben şahsen iki rota denedim. İlki Singapur üzerinden. Uçuşu 8’e 10 bölüyor. Yani 8 saat uçup Singapur’a varıyorsunuz, sonra 10 saat Avustralya’ya geliyorsunuz. İkincisi de Katar. Bu da 4’e 14 bölüyor. Hem Singapur hem Katar hava yollarından memnun kaldım. Singapur bir tık daha lüks, bu nedenle de pahalı. Son dönem uçuşlarımda daha çok Katar kullandım, çünkü yeteri kadar konforlu ve daha uygun. Bunlar dışında hava yolları da var tabi ki. Asya’dan aktarmalı seçerseniz daha eşit gibi bölünüyor, Arap ülkelerinden olanlarda ikinci uçuş daha uzun. Her türlü 8 saatten uzun her uçuş ilk başta ölümcül. Yani git git bitmiyor, koltuğa sıkış yok yürü olmuyor. Yerleşmeye geliyorsanız merak etmeyin ama uçuş sürelerine de alışıyor insan.
Hazır uçak konusundayken başka bir meseleye de değineyim. Uçuş sırasında size doldurmanız üzere bir kağıt veriyorlar. Daha önce suç işlediniz mi, yanınızda şunlar var mı gibi sorular var. Bir de Avustralya adresinizi falan da soruyor olmalılar. Geçici bir yerde kalacaksanız da hostel, otel ya da airbnb adresini de verebilirsiniz.
Kalacak yer
Önce bir geçici yer ayarlamak lazım sanki. Onu anlatayım. Ben hostelworld üzerinden bulduğum bir hostelde kaldım: Wake Up. Merkeze yakın, temiz, çalışanları güleryüzlü bir yer. Memnun kaldım gayet. Parti hosteli olsun derseniz barı ve eğlencesi de var. Ama sessizlik sakinlik arayan için de kötü değil bence. İkinci kaldığım ise YHA. Bunun Avustralya genelinde çok fazla yeri var. Özel olarak Sydney Central’dakinden bahsedeyim. Çok da iyi değil. Yani yine büyük bir yer tabi, aşırı kötü diyemem. Ama Wake Up’a göre daha eski, bir tık daha pis ve çalışanları o kadar da tatlı değil. Bence tabi.
Airbnb tutacaksanız ve şehirden çok da uzaklaşmak istemiyorsanız Pyrmont, Glebe, Newtown, Erskinville, Ultimo, Redfern, Camperdown, Surry Hills, Potts Point gibi muhitlere bakılabilir. Ya da direk atın beni denizlere diyorsanız o zaman Bondi, Coogee ya da Manly’ye bakın ki denize ve sörfe 2 dk mesafede tatlış bir ev bulabilin.
Banka hesabı/hat
İkisini de gelince hallettim ben. Hattı hemen havaalanında aldım, hesabı da ertesi gün açtırdım. Detaylar “Buranın akbili, Yemeksepeti, Garanti’si nedir ve bir takım başka pratik bilgiler” yazımda.
Valiz
Burası biraz kişisel bir alan tabii ama bahaneyle bir kaç notum var onları diyeyim. Öncelikle öyle her şeyi koymayın, çünkü burası almıyor. Ada ülkesi olduğundan dolayı yasak bazı şeylerin girişi. Buranın doğal yapısını bozmamak gerekiyormuş. Misal evde şu peynir vardı, yok ben su kekik bu salça olmadan yaşayamamlar falan yok. Almıyorlar. Onun dışında tohum, toprak falan getiremezsiniz. Fındık, fıstık, kuruyemiş, meyve getiremezsiniz. Yani kontrol edilmezseniz geçersiniz de yasak yani. Çikolata gofret falan gibi paketli gıdalar getirmek mümkün ama. Bir de sigara falan belli sayıda sokulabiliyor, bakın onlara. Son olarak, Avustralya’nın elektrik/priz sistemi farklı. Bir değiştirici dönüştürücü getirmekte fayda var. Bulamazsanız da dünyanın sonu değil tabi, havaalanında ya da şehirde bir yerlerde alırsınız.
Kişisel olarak ne aldın sorusunun cevabı da ben backpacker geldim, dolayısıyla pek de bir şey almadım. İşte üç beş tişört, kot, şort, ayakkabı, terlik yani klasik şeyler. Medeni ülke zaten her şeyi bulabiliyorsunuz (ama modası bir canım Türkiyem değil). Sadece ilk geldiğinizde markalara, ne nereden bulunura alışana kadar ihtiyacınız olacak ilaç (alka seltzer yok misal, onun stoğu), kişisel bakım malzemelerini getirmek kritik olabilir. Onun dışında powerbank hayat kurtarıcı tabi ki, bir de güneş kremi. Aman diyim, getirin, getirmiyorsanız da ilk gün alın. Buranın güneşi öyle güzelim memleketimize, Ege’ye falan benzemez. Yakar.