Queensland (Brisbane)

Burası Avustralya’nın meşhur doğu kıyılarını içine alan eyalet olması bakımından gezi seyahat açısından oldukça önemlidir. Böyle daha fazla bir doğa (ve dolayısıyla bir tık daha fazla hayvan) içerir. Backpacker ya da uzun dönemli gelenler için önerim kıyıyı, yani Sydney’den en azından Cairns’e kadar gezmeyi. Bu yol üzerindeki ana duraklar da aşağıda, buyurun efendim.

Gold Coast/Surfers Paradise

Avustralya’nın en ikonik olmasa da ikonik öğelerini barındıran şehirimsi şehir. Yani ismi bence anlatıyor ama böyle upuzun dalgalı sahil ve sörfçüler. Bir de hemen dibinde yüksek yüksek binalar. Burası daha şehir havasında olduğu için doğa değil şehir severlerin ilgisini çekebilecek bir nokta. Genel olarak burada sahilde takılmaca, denize girmece yapılacak şeyler. Ben yapmadım ama bir popüler aktivite de yüksek binalardan birinde bir şeyler yemek içmek. Yakınlarında bir de wildlife sanctuary olması lazım. Eğer seyahatinizin bu noktasına kadar koala görmediyseniz ziyaret edebilirsiniz. Son notum da Burleigh Heads. Yani klasik Avustralya sahili ama bir şekilde bu beach’i çok beğenmiştim ben. Yanında bir de ufak bir national park var. Koalalara rastlamak mümkün. Yalnız biraz kafanız yukarda gezmeniz lazım.

Brisbane

Eyalet başkenti. Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim, kendisi bir İzmir havasında. Büyük şehir ama hayat baya take it easy modunda. Kışı kış değil. Minicik bir ceketle geçirebileceğiniz türde. Şehir yine deniz kenarına kurulmuş durumda ama şehir içi beachleri pek yok. Yakınlarında Gold Coast, Byron Bay gibi tatil bölgeleri olduğu için haftasonu kaçamağına açık ama. Eyalet başkenti olduğu için görülebilir ama çok da gerek var mı, bence kısıtlı vaktiniz varsa çok da gerek yok. Neresi gezilir noktasında çok detaylı bilgiler veremeyeceğim. Ben böyle CBD yani şehir merkezi civarlarında takılmıştım.

Noosa

Buraya aşık olmuştum. Yani Avustralya’nın diğer yerleriyle kıyaslayınca turistik açıdan pek bir olayı yok gibi duruyor ama ben aşırı beğendim. Aşırı. Burası böyle küçük bir tatil kasabası yine. Tatlı bir beach’i var. Yine klasik Avustralya beach’i ama denizi dalgası bir başkaydı bence. Şimdi hafızam beni yanıltmasın en fazla sörfçüyü burada gördüm. Yine ufak bir national parkları var hemen deniz kenarında, yanlış hatırlamıyorsam doğada ilk koalamı gördüğüm yerdi. Onun dışında böyle bir sokağı var, akşam çıkıp yürümelik, yemek yemelik. Tabi ben o zamanlar backpackerım, öyle restoranlarda falan yemek yemiyorum. Alıyordum pizzamı sahilde oturup yiyordum. Mis. Bir de ufak bir nehri var (ya da deniz uzantısıydı o, cahilliğimi mazur görün). Muhakkak günbatımını burada görmeniz lazım. 

Fraser Island

Yine aşırı beğendiğim yerlerden biri. Kendisi dünyanın en büyük kum adası olur. Güzel, değişik bir deneyim vadediyor insana. Kum olduğu için normal araba zaten olmuyor, böyle kocaman 4WD’lerle gidiyorsunuz. Noosa’dan turla gitmek mümkün. Ve eğer turla gidiyorsanız 4WD’ler öyle bildiğiniz 4WD’lere benzemez, çünkü kendisi devasa bir araç. Neyse başladınız gitmeye. Önce daha adaya doğru vapurdayken böyle yunusları görmeye başlayabilirsiniz. Adaya vardığınızda ise önce full kumların üzerinde gideceksiniz bomboş sahilde. Bu kısım nedense bana interstellar havası vermiştir. Bu çevrede Avustralya’ya özgü köpeğe benzer hayvan olan dingoları görebilirsiniz. Sonra adanın en güzel noktalarından birine gidersiniz: Lake McKenzie. Bembeyaz kum, besberrak su. Göl tabi girince de su da bir tatlı. Son olarak da burada minik bir trekking yaparsınız. Aborjin kadınlarının vaktiyle doğum yaptığı dupduru suları bu trekking sırasında görmek mümkün. Burayı hüzünlü bir hikayeyle bitireyim. Tur rehberinin yalancısıyım fakat hikaye şöyle. Diğer bölgelerde olduğu gibi bu bölgede de vaktiyle Avrupalılarla Aborjinler arasında çatışma olmuş. Bölgenin Aborjinleri az sayıda ve kullandıkları malzemeler ilkel, tabi ki Avrupalılar karşısında pek bir şansları yok. Bir süre sonra da sayıları bir avuç kalıyor. Avrupalılar bu insanları öldürecek, fakat değerli kurşunlarını harcamak istemiyorlar. O yüzden insanları bir tepede toplayıp aşağıya atlayarak intihar etmeye zorluyorlar.

Whitsundays

İşte burası Avustralya’nın en popüler yerlerinden. Burası Airlie Beach’ten gidilen takım adalar bölgesi. Şimdiye kadar bin kere beyaz kum dedim ama burası da beyaz kum ne yapayım. Ama sadece beyaz değil bir de duru. Daha önce bahsetmiştik ama televizyonlarını yeni açan seyircilerimiz için tekrar edelim, kumlar o kadar duru ki Hubble teleskobunun yapımı için buranın kumlarının kullanıldığı söyleniyor. Minik bir reklamını yaptıktan sonra hemen burada ne yapacağınızı ne göreceğinizi anlatayım. İlk aktivite yelken turu, ister günübirlik ister gece kalmalı. Sonraki aktivite Whitehaven Beach’i görmek. Yani bu bölgenin en meşhur beyaz kum beach’i. Bir de azıcık tepeye çıkıp yukarıdan görüyorsunuz burayı, ki bu baya turistin aklını alan beyaz kumların denizle girinti yaptığı görüntü oluyor. Bu ikisini de yelken turu ile görebiliyorsunuz. Tur bir de sizi snorkel yaptırmaya götürüyor. Great Barrier Reef’in bir kısmı buralara kadar gelmiş aslında ama yine de bu snorkelden Kayıp Balık Nemo görüntüleri beklemeyin. Böyle diyorum ama yine büyülü anlardan birine ev sahipliği yaptı benim için. Snorkel yaptığımız bir bölgede koskocaman (benim yarım kadar) bir balığı köpek besler gibi salam sosislerle besledik ve okşadık. Bildiğin okşadık. Çok enteresan. Ne yapılıra hemen geri dönüyorum. Aslında temel aktiviteler bunlar. Ama siz isterseniz bir de helikopter turu yapabilir, kalp şeklindeki resifi yukarıdan görebilirsiniz. Bir de burada Hamilton Island var, böyle baya zenginler insanların yazlıklarının olduğu. Ben gitmedim ama oraya da gidilebilir dilerseniz. Yeri gelmişken söyleyeyim ben bu yazlık olayını ben pek anlamıyorum. Bu bölge sıcak zamanlarda tehlikeli deniz anaları sebebiyle dalış kıyafetsiz denize girilemeyen bölgelerinden. Denize girmeyeceksen ne anladım yazlıktan. Ha tabi insanların korkunç paraları ve dolayısıyla korkunç havuzları vardır, ya da yelkenlileri bile aşırı iyidir yetiyordur ben bilemem tabi. Çok konuştum ama son iki uyarımı da yapayım bitireceğim. İlki buraya uçakla geliyorsanız iki seçeneğiniz var: Proserpine ve Hamilton Island. Hamilton Island uçuşları ve kalacak yerleri biraz daha pahalı oluyor. Proserpine daha makul bir nokta o açıdan. İkinci uyarım da tur seçimi konusunda. Baya bir yelkenli turu var, gidilen yerler de oldukça benzer. Ama bazı yelkenliler oldukça eski. Dolayısıyla özellikle gece kalmalı bir tur alacaksanız görece yeni bir yelkenli olmasına özen gösterebilirsiniz. Söyleyeceklerim bu kadar. Bitti. Son söz.

Magnetic Island

Queensland’in en turistik bölgesi sayılmaz ama güzel bir nokta. Benim için koala ve hayvan cenneti idi. Ormanlık bölgelerinde yürürken rahat rahat 6-7 tane koala gördüm. Ve wildlife sanctuary’de koalaya sarılıp pozumu verdim. Tabi yetmedi kertenkeleler, yılanlar ve küçük timsahlara da sarıldım. Bir de doğada kesesinde bebeğini taşıyan da dahil olmak üzere çok fazla wallaby, yani kangurunun küçüğü, gördüm, ellerimle besledim. Bu cümlelerimden de anlayacağınız üzere burası doğayla bütünleşik, doğa yürüyüşlerine çıkabileceğiniz, bir çok hayvan görebileceğiniz bir bölge. 

Cairns

Burası da bir diğer önemli turistik merkez. Çünkü kendisi Great Barrier Reef’e en yakın yerleşim merkezi. Peki Great Barrier Reef ne? Kayıp Balık Nemo. Giriş yaptıktan sonra Cairns’de yapabileceğiniz aktivitelere geliyorum. Bir tabi ki Great Barrier Reef turu yapmak. Burada dalış ya da snorkel tercih edebilirsiniz. Snorkel de resifleri görmek için yeterli oluyor illa dalış yapmanıza gerek yok. İki Daintree yağmur ormanına gitmek. Ben vaktim olmadığı için gidememiştim ama güzel diyorlar. Üç eğer ki içinizden geliyorsa skydiving yapmak. Avustralya ve özellikle Cairns bunun için oldukça popüler. Bunun dışında çevrede çok fazla doğa odaklı aktivite var. Vaktiniz bolsa bunlarla değerlendirebilirsiniz. Cairns merkezi nasıl azıcık da ondan bahsedeyim. Ufak orta büyüklükte bir kasaba. Bir tatil kasabası edasında, genelde turistlere odaklı. Avustralya’nın kuzeyinde yani ekvatora yakın kısımda yer aldığı için tropikal bölgede. Whitsundays’teki problem burada da var. Yani sıcak mevsimde deniz anaları sebebiyle öyle elinizi kolunuzu sallaya sallaya denize giremiyorsunuz. Ama şehir merkezindeki büyük havuzlarda serinleme şansınız var tabii.

%d bloggers like this:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close